29 Nisan 2012 Pazar

Amaçsızlık Üzerine Lakırdılar ...



                                                     
Şimdi yazma yetimi kaybettim, içimden zerre kadar yazmak gelmiyor ya sağa sola bahane bulmakla meşgulum aslında ben. Bahane bulmayı geç, aramıyorum ki bulayım. Okadar mesgul okadar mesgulum ki anasını sattığımının Kpss si ile , üüüff yani..Mayıs da geldi çattı kaldı iki ay bir telaş bir sinir harbi. Günlerim karışmaya başladı. Haftasonu kavramım kalktı.Sanıyorum ki hep haftaortası,hep çalışılacak. Hafiften sıyırma halleri..

Merkur mu girdi dünyaya ,dünya mı merküre girdi ne halt olduysa herkes bir hallerde zaten.Tribin bini bin para küsen ,barışan,ayrılan,birleşen.. Plan yaparsın plan bozulur,karar verirsin karar bozulur.Nasıl bir dönemdir bu ya.

İki üç aydır çok yoğun gezip tozduğumdan olsa gerek ,derslerden dolayı mecburen eve kapanınca yine bir hayattan memnun olmama hali,saatler süren boheme sarma modu başladı. Şey gibi bu ; uzunca bir zamandır emek verip daha karşılığını alamamış olmak gibi.Fazla acele etmek,beklemeyi bilmemek gibi.


 Zaten hiçbir zaman sakin bir insan olamadım içimdeki hiperaktiflik,tezcanlılık,anında görüntü mantığı hiç değişmedi. Acele ettikçe bu huyumdan nefret edip, nefret ettikçe acele etmekten yorgunum.Kafamın dikine gitmekten dengemi kaybettim,sendeliyorum.Ama ne hikmetse hala inatla vazgeçmiyorum.


En çok da bu farkındalıklara ayar oluyorum zaten. Bulamadığın soruların cevaplarını daann diye kafana geçirerek gözünün önüne seriyor. Sinirini bozuyor.. Ote yandan insanlar çok garip, kimse ne istediğinin farkında değil. Amaçsızca işine/gücüne gidip,amasızca gülüp amaçsızca ağlayan, amaçsızca konuşup amaçsızca kavga eden,küfreden felsefesiz insanlar yığını..

Ha diyeceksiniz sen çok mu amaçlısın anasını satayım? Asla öyle birşey yok,amaçsızın önde gideniyim ben. Sırf bir amacım olsun diye kpss ye hazırlandığımı göz önünde tutarsak durumun ciddiyetini ucundan kıyısından anlatmış olurum. Ha ne var hala kontrol manyaklığım devam etmekte. İki gün sonrasını,1 hafta sonrasını,1 ay sonrasını ,1 sene sonrasını kontrol altına almakla meşgulum. Planları oturup karşısına geçip izlemekle meşgulum. Ama bunlar asla hayal değil. Zira artık hayal kurmayacak kadar büyük bir kadınım ben. Valla tepem atmayagörsün bıçakla dalarım o pembe hayal baloncuklarına.


Herşeye rağmen,yine de şu kafada olmak istemezdim. Ağzımda kocaman şekerli pembe sakız,gözümde pembe kocaman gözlükler dolanmak isterdim. Hayal kurdukça o hayaller sakızda balon olsun,pembe gözlüklerin altından şaşı şaşı bakayım isterdim. Her sabah aynı saatte kalkıp kahve içmek,gazete okumak isterdim. Aynı alışkanlıklardan vazgeçmemek ve bunlardan mutlu olmak isterdim.

Tam tersi bir durumdayım ama ben. Sabah odamın kapısını açmak yerine rahatsız etmeyeyim diye kapısını ısrarla tıkırdatan babama çemkirerek uyanıp en nalet halımle kahvaltı yapıyorum. Sonra nekadar isyankar rock varsa dinliyorum. Sonra sekiz saate varan tempoyla ders çalışıyorum. Keyfim ve kahyası gelirse arkadaşlarla çıkıyorum. Geyiğin dibini,dedikodunun kirini ,iğrençliğin seyrini,deliliğin sınırlarını çizip geliyorum.

Ve onbeş gün sonra bu kısır döngünün değişmemesinin birinci senesini kutluyor olacağım .Belki de kısır döngünün kırıldığı gündür belli mi olur..




                                                         you're fuckin perfect to me ...

12 Nisan 2012 Perşembe

İsmin -(Ruh) hali








Bazi insanlar vardir mesela sabah 04:00 da baslar hayatlari aksam 22:00 da biter; atom karinca gibi 4-10 arasi milyonlarca isi yapabilirler ve yorulmazlar. Onlara hep gipta ile bakmisimdir cunku ben asla hergun ayni saatte uyanan biri olamadim hayatim boyunca.Max.1 ay ayni saatte uyandiysam diger 2 ay surekli degismistir yattigim ,kalktigim saatler.

Cok degil bundan 1 sene oncesine kadar (cocuklugum dahil) -hadi kalk gidelim- lafi tahammul derecemi asan,sinirlarimi zorlayan,her seferinde bin kat daha inat halimle dikilmeme sebep olan lafti.. Neden boyle oldu bilmiyorum ama disari cikmak hele ani planlar gerim gerim gererdi beni.Yanaklarım cekılır kusacak gıbı olurdum 'hadı gıdelım' lafına..Hersey planlı olmalıydı.Mumkunse bır hafta onceden davetıyeyle gelmelıydınız. Ta ki son 1 seneye kadar..

Simdi iceri giresim yok sanki onca yil ,o kucucuk cocukken -ben buyum iste- diye cemkiren ben degilmisim gibi -hadi-dedikleri an cikiyorum ve ciddi ciddi mutlu oluyorum. Insan cok degisik varlik ,değişken varlık.. (buarada kulaklık kulagımda muzık dınlıyorum sozde ama kulaklıgı laptop a takmadıgımı farkettım ,akıl bı karıs havada durumları )

Nerde kalmıstık.. Evet değişken birer varlığız hepımız. Kırk yıl dusunsem ılerıde bu noktaya varacagımı tahmın edemezdım. Ben ki koltukları oksayıp,duvarları open evsevıcı sapkın sahsıyet, eve gırmek ıstemıyorum. Ikı gun dısarda kaldıysam ucuncu gun evle konusuyorum.

Zaten bu ev de benı okadar benımsedı kı artık bebeklıgım,cocuklugum,genclıgım geçti sonuçta

Hal boyle olunca ben sevmemeye basladım bu evı. Vazgectım duvarlarını opmekten,koltuklarını oksamaktan.Hayat ınsanı maymun edebılıyor boyle ıste.

26 senelık ılıskımız bıtmıstır artık.

Benı azad etmesını istiyorum bu evın.

Yenı evıme grı koltuk secıp sarı yastıklar yaptırırken duvarlara sıyah beyaz Marilyn Monroe tabloları bakmak ıstıyorum..


Kusmadan sarhoş olmak istiyorum..


Aslında..


Sadece insanlarda birazcık masumıyet,


Çokça da huzur istiyorum...