28 Temmuz 2013 Pazar

Farkındalıklarla Anlam Kazananlar Üzerine..






Şimdi azizim , baştan peşin peşin söyleyeyim az sonra okuyacaklarınızın suçlusu şu bir tık ötesinde duran şarkıdır. (Böyle daha iyi, daha anlamlı ,daha oturaklı oldu sankı ) Arabeskin yanından geçmem öyle vıcık vıcık ayrılık ,ask acısıyla yapış yapış olmuş ezik şarkıları sevmem. Ama bu şarkı benim en büyük arabeskim oldu.

Neyse efendim şarkı fena ,ben ondan fena yaşayıp gidiyoruz. Gerçekten şarkı sözü yazanların baya baya kallavi tecrübeleri devirdiklerinin farkına varıyorum gun gectıkce. Zira bendeki bu duyguları şarkılara vurma hevesi varken kaçınılmaz. Melankoli mi bu tabıkı degıl. Yazma tutkumun önünde hayranlıkla eğilmesinden mütevellit bir hadisedir.

Hani bazen dinlersin, sözler saçma gelir, '' bu mu yani '' dersin dillere pelesenk olmuş şarkıya. Zaman geçer , yanına böyle kırmızı tükenmezle tik attığın tecrübe sütten çıkan ak kağıda dusunce '' ha ondaaan '' dersin. Bu sefer anlam kazanır . Dilinden düşürmezsin. Bkn. Halil Sezai İsyan . Vakti zamanında facebookta günde 365 milyon kişi 730 kere paylaştı ilk çıktığında. Yok abi defalarca dinleyip de bir kere bile mi titremez insanın içi? Vahdet-i vucut urpermez mi ,ne bileyim ''benim buu deeaardiim '' derken o çok sevdiğim domuz sıkısı böyle anamın ak sütü gibi hiç mi gözünün önünden geçmez. Geçmedi hacım be.

Kalbimin paslandığına mı yanayım , aşksız geçen yıllarıma mı yanayım , kolumda olup da urpermeyen tuylere mı yanayım bilemedim. Döndüm baktım ki  hiç aşık olmamışım ki ben :) Yahu şarkı buram buram aşk acısı kokuyor,özlem kokuyor. Ben aşk acısı çekmedim ki ürpereyim,cin çarpmışa döneyim . Aaadam sende.. (girit,rum ağzı anne tarafından pelesenk: sende yani, hiç olur mu gibi bişey )

Ha noldu ? Aşık oldum. Öyle böyle değil . Farkettim ki ben aşık olmayı bırak hiçkimseyi sevmemişim de. Hani gerçekten bu isimlendirsek merhamet duymak olurmuş o derece.. Hani gözlerine bakınca kilitlenmek, car car car öterken bi erkeğin seni susturabılmesı ve bunu gercekten iki çift lafla yapması, ne bileyim bir erkeği gerçekten istemek, karanlıkta uyurken teklı koltukta oturup seni izlediğini sanarak uyanmak , bana çok uzak kavramlarmış meğerse.

E haliyle de o Halil Sezai ler ,Ali Ataylar bir bir anlam bulmaya başlıyor. Ona mana buna anlam öbürüne tecrübe yüklemece derken hafiften sıyırma durumları. Zaten aşk diye adlandırdıgın sey senin bir gününü bir gününe uydurmamazlık etmekten uzak,stabil,hep mutlu yada hep uzgun giden birşeyse , huzurunu kaçırmıyor, kaçırırken de aynı zamanda mutluluktan ucurmuyorsa kesinlikle aşk değildir.

Hani etrafta ''su soyleyse bu boyledır ''gibi çok net köşeli ahkamlar mevcut . Bizler çoğunlukla o farkındalığa erişmemişsek '' yok canım benım /benimki /bizimki oyle degıl '' deyıp gecıyoruz. Eğer ki farkındalığı yaşamıssak ''kesinlikle '' deyip üstünde duruyoruz söylenenin.

O yüzden bu farkındanlığı yaşadığınızda zaten yazıp çizdiklerimiz anlam bulacak tıpkı şarkılar gibi , biz ne desek boş azizim. Ne hissettiğinizden emin olun yeter .





20 Temmuz 2013 Cumartesi

Kendinden Yorulmak Üzerine..







Erken uyuyan ben için gecenin bir vakti yazmaktayım azizim. Arka fon pek bi karanlık pek bi kasvetli,pc fazla ısıklı, korayın sesi kulağımda yankılanıyor.Saçlarımın ıslaklığı uyuz etti sırtıma değdikçe . Sanki son rotusu saç kremiyle değil plastikle yaptım yapışıyor sırtıma sırtıma.Kalem arıyorum saçımı toplamak için.O da yok..Bu evde kalem koleksiyonu var ama nerede??

 Bu herifin sesi müthiş ,şarkıları huzurlu. Hani öyle yapış yapış aşk,çiçek,böcek,arı yok. Kim olacak Koray Candemir .. Hani bizim Kargo grubu. Manga'lar,gripinler çıkmazdan önce fenomendi 80 kusagı bılır . Gripin sarkılarına duskunlugumu bılen bılır ama bu adamın şarkıları huzur kokuyor. Hani bana bi ninni söylese uyurum Allah belamı versin. Dünya ahret bacım olsun :) Öyle sanatçı hayranlığım yoktur ama ses fenaaa. Neyse.

Ne dicektim ben. Hm, kadın -erkek bık bıklamayacagım .Zira bazı şeyler gözümde değerini kaybetti soyut manada. Oldurmaya çalışma ,savaşma ,kazanma ,göğüsleme kavramlarından bahsediyorum tabiki. Ve akışında herşey şuan . Olmuş,olmamış pek zik(r)imde değil açıkçası . Farkettim ki böyle daha huzurluyum.  Çok büyük ,şekerli mutluluklara yol açmasa da en azından iç huzurumu sabit tutuyor. Bu benim için önemli .

Çünkü benim huzurum kaçarsa huzursuz ediyorum sonuna kadar gitmeden de durmuyorum. Karşıdan bakınca fena tehlikeli görünüyorum haliyle çıldırmış bir kadın var huzursuzlandığında. Bu aslında herşeyi çok derin,coşkulu ,hissederek yaşamamdan kaynaklı birşey. Ama artık yavaş yavaş terkediyorum bunu çünkü kendimden yoruldum..Bu kadar fazla güçlü olmamdan, bukadar fazla savaşçı olmaktan yoruldum.

 E yaş 30 'a yaklaşıyor daha ne olsun.Dinginlik, huzur lazım ; yaşlanıyoruz  çok pis! Her yaş 30 dediğimde, benim yeğenin kankası Ahmet (18) geliyor aklıma. Duman konserindeki sarhoş haliyle kafa bulmak için ''bana bak ben 35 yasındayım ona gore ayagını denk al '' deyınce gözümün içine lazer ışık tutup ''oha s.. be ,35 yasında mı lan bu gerçekten '' deyişindeki şaşkınlığa hala gülerim.
 Şapşal ergen . Gözümde yazıyor sanki yaşım . ( Zaaaaaaaaaa )

 Okuyosa selamlar. Bi selam çakarım bi de yerden yersin ablacım .Sevgiler, gözlerinden operim :)

Ne diyorduk, evet yorulmak muhim mesele. Yorulunca insanlar duraksar çünkü. Yorulunca geri dönerler. Ait oldukları yere,olması gerektikleri yere,olmak zorunda oldukları yere.. İnsanlar ruhunu geride bırakacak kadar çok koşunca yada çok savaşıp yorulunca durup ruhlarının geri gelmesini beklerler. İnsanlar yorulunca koyverirler.. İnsanlar yorulunca gülmezler.. İnsanlar yorulunca...













16 Temmuz 2013 Salı

Romantik Komedi gibi Yaşanan Hayatlar Üzerine..







Bu aralar romantik komedi filmlerinde boy gösteren sex and the city arkadaşları gibi hatun arkadaşlara sarmış bulunmaktayım. Sanki o tiplerden yıllarca kaçmamışçasına ''neden benim oyle bir arkadasım yokkk '' diye hayıflanıyorum. Hani şöyle bekar(etrafımdakı herkes evlı de ondan şey ettim) ,işinde gücünde,aşk acısı dürtmüş geçmiş, oje sürüp laflamalık ,makarna yapıp film izlemelik , hani dünya ahret bacımlık bişey olsun canımı yesin, kıyafet alışverişine giderken mümkünse yanımda olmasın ama bi telefonda yanımda olsun ,trip atmasın , ''aayyy gerçekten miieee '' diye yayarak konuşmasın, dert ortağı olsun,kıskanmasın ,sidik yarıştırmasın benle haddini bilsin, uzun lafın kısası kadın gibi kadın olsun işte

Ama şu da bir gerçek bu ciciliğin fazlası beni yorar. Ben fırlama mizaçlı bir hatunum,dışı cici içi öcü tiplerdenim, biraz maskülen düşünce yapısına sahip ben için kalpler,pembeler,parıltılar fazla gelebilir bana. O anlarda sigaramı yakayım agzımın kenarına sıkıştırayım,ceketimi kapıp kaçayım isterim. Nereye gidiyosun derse papaz oluruz alimallah . Amma velakin yok arkadas .. Hepimizin ağzında küfür, beyninde rakı roka tarzan geyik ,dışı cici içi öcü ee ? Sonuç ? Otur sıfır.

Dışı cici içi öcü de bakayım hızlıca ? Ahahah diyemedin dimi ,desende anlaşılmadı. Hah işte öyle bir kız tipi var bu evrende rıza abim. '' O ne be '' diyenlere açıklayalım hemen. Hani böyle gerçekten güzel,kokoş,cici ,sevimli tapılası,sevilesi ama çok da çirkef, arada bi küfür eden (edepsizlik diz boyu zaten) velev ki bu hatunun erkeği değilsen ,yanılıp yenilip de karşıdan gülümseyerek ''bu çantanızdan düştü hanımefendı ''diyerek uzatsan '' senin ananın donu dustu serefsız  ! '' diye çemkiren femen-ist  hatun kişilerdir efendim bunlar.

Bu zat-ı la edepler (edep yoksunları ?!? ) yorar azizim. Koşacak güç, dizginleyecek ip , kolundan kavrayacak cesaret isterler karşılarında . Kimine göre deli Nimet , kimine göre velinimettir. '' Pohpoh periliğinin rahatlığını bilseler yine bu kafayla giderler miydi '' diye sorduran tiplerdir.

Hayatları hiçbir zaman romantik komediye dönmez, hayatın butun tokatlarını enselerıne yerler ,yine de kalkıp inatla kafa tutarlar hayata. İzleyenler bilir ; Fatih Akın 'ın Duvara Karşı filminde kekillinin inatla dayak yediği sahne gibi mesela..

Neden böyle olur,neden hayatları romantik komediye dönmez ,neden hayatın en ağır sınavları onları bulur ? Naif,  kırılgan değillerdir bir kere. İnadına beton,inadına çelik ,inadına sakin olmayı bilemeyen hatunların coşkusu ,kuduruklukları fazla gelir evrene. Ve haliyle yayılan femen enerji bumerang gibi, hemde üstüne üstlük döne döne başına düşer. Fazla akıl,fazla enerji ve fazla cesaret birleşince kadınlarda fazla şekerin yağa dönüşmesi gibi istenmeyen etkiler yaratabilir. Aman dikkat...






4 Temmuz 2013 Perşembe

Fuck the system Üzerine..







Zımbalı kot şort ,uçları bağlanmış gömlek,kafada hippi bandı,yuvarlak camlı gözlükler,kolda sonsuuz renge bulanmış bileklikler,ayağımda bu yaz ortasında giydiğim postallar, beyinde kıvrım kıvrım absinthe etkisi,elimde bitmek bilmez sigaram ile karşınızdayım.

(mesela yani .. )

Ruh halim fena azizim. Sanırım deliriyorum. İsyan modundayım. Cunku önemli bir konuda, bir turlu karar veremıyorum. On yere dağılmış durumdayım. Koşullar durumlar daha da zorlaştırıyor ote yandan '' tamam bugun dusunmucem '' diye karar alıp yine bir keşmekeşe sokarken buluyorum kendimi. Sonra durup gözümü kapatıyorum kocaman bi yazı çıkıyor ''fuck the system ''..Sonrası malum, hoop tekrar başa dönüş..

Ne yapsam ne etsem olmadı. Gezdim,tozdum,içtim,dikiş diktim,dizi izledim,film izledim,spor yaptım,yemek yaptım,ütü yaptım,toefl a sardım yok arkadaş beynimden çıkmıyor sesler,planlar ,düşünceler..

İç huzurumu bulamıyorum.Dingin halimden eser yok. İsyankar ,kötü kız oldum kötü kedi şerafettinim eksik. Huysuzum .Tatil istiyorum .Nokta .