22 Temmuz 2011 Cuma

Yağmur Duası,Ben ve Uzaklar..






Sıcaklardan mı yoksa sıcaklar yuzunden kuduran sivriler yüzünden ayak bileğimde ,ölü ayağındaki morluklar gibi morluklara sahip olduğumdan mıdır bilinmez ben yağmuru çok özledim ..

Serin hatta hafiften üşüten mis gibi bir yayla havasında (tamam kabul,ısınmak ıcın ates yakacak kadar serın) aksamustu vakti yağan yağmuru istiyorum :( Yağmurun altında saatlerce durup hatta topraga sırtustu yatıp damlaların yüzüme yağmasını istiyorum. :( Yazı ben hiç ama hiç sevmiyorum..

Biryerler çağırıyor uzaktan hissediyorum..Ayaklarım kendi kendine gidiyor biliyorum..Mis gibi kokan ,serin bir yer beni çağıran.Belkide gidip dönmek istemeyeceğim bir yer..Gülümseyerek yüzümü okşayan bir yer..

Ama ya Rab! nolur sımsek cakmasın olmeyım :) Verdiğin bu güzelliği doya doya ,bu sefer mutlu bir şekilde izleyeyim. Öleceksem de yağmurlu bir gün olsun hafif hafif yağsın üstüme. Toprağın kokusuyla senın yanına geleyim. Günahlarımın kokusuyla değil..


Yağmuru benden eksik etme..


Hep yanımda ol lütfen...



oysa ki özgürlüğü seçmek
başka vücutlar sevmek
bir şehri tam kalbinden
beyninden vurup gitmek var
aklımda
bir yagmur
coook uzaklardan
cagırıyor
gelirsen severım dıyor
yağmur..yağmur..yağmur...

14 Temmuz 2011 Perşembe

Vatan Sağolsun..











Verilen 13 canda kimin hakkı var? Hak mı dedim ? Ne alaka ? Hayır efendım kul hakkı dıyorum ben ! Hani şu birilerinin kullandığı dindeki kul hakkı.. Ama gerçek olan,Hani Allah (c.c) ın insanı insana bıraktığı hak.. Oy başında bize verilip, sizin yediğiniz hak..

Ülke iyi yönetiliyor derken ,bunun bedelini 13 canın canıyla ödediği hak.. Bakın benim 25,annemlerin 35 senelik komşusu.. Bundan 15 sene önce iki tane aslan gibi evladını verdi bu vatana .Evinde de iki tane kocaman resmi var bakanların içini dağlayan,canlı gibi..

Biz üç kız kardeşin odasının,odalarına yapışık olduğu iki tane aslan gibi delikanlı.. Bir günden bir güne duvarımızın çalınmadığı bızı asla hiçbir davranısıyla rahatsız etmeyen ,biz balkonda camasır sererken saygısından,edebinden içeri giren adam gibi iki kardeş...

Tv de 13 asker şehit oldu diyor .Siz hiç şehit evi gördünüz mü? Kapı önünde koridorlarca ayakkabı,terlik; kapı sonuna kadar açık ;içeride çığlık çığlığa feryad eden anne! Ölümüne isyan..

 Acıdan ağızdan ne çıktığının farkında olamamak. Kaybettiği oğlunun ardından ikincisini de kaybetmek. Teselli verememek, ' bak diğer oğlun yanında' diyememek,saçmalamak, bir ay önce düğümlenen botlarının iplerini sabırla çözen abinin omzuna tutunduğunun aklına gelmesi,

 'oğlum sakın kahramanlık yapma' dediğimizde dönüp suskunca bakışı, oğlanlarını toprağa veren asker bir babanın isyanı..  15 senedir her gelısınde ağlayan anne ,acısından yumruklarını karnına bastırdıgında gözünün on tarafından yaş bosalan anne..

15 sene önce... Hala dün gibi.. 15 seneden fazla pkk var .Birileri dur deyince durup ,vur deyince vuruyor.... Ülke iyi yönetiliyor..Kul hakkı hiçe sayılıyor.. Durmak yok yola devam..Ruhunuz Sad olsun ..

12 Temmuz 2011 Salı

Filmler ve Etkileri



 








Son üç senedir, vizyondaki filmleri izlemekte hep geç kalmış bulunmaktayım.. Ne zaman dişe dokunur,hatrı sayılır filmler çıksa sahneye ; ben ya yurtdışında yaşıyordum ya da içimdeki mutsuzlukta kabuğuma çekilip sahne arkasında izleyenlere el sallıyordum.

 Dolayısıyla ki iki süper film olan 'Kaybedenler Klubü' ve 'İncir Reçeli' ni geç izleyenlerdenim.. İyi ki geç izlemişim diyorum çünkü bu güzelim filmlere denk gelemediğim süreçte, aklına ne eserse onu yapıp kendine asla ket vurmayan bir insan olan benim ; aklı başında ,mantıklı bir insan haline hızla dönüşüp bir ömür boyu da öyle kalmam gerekiyordu .

(Bu şu demek ; ben fazlasıyla herşeyi iyilikle çözmeye kalkan biriyim,içimdeki iyiliğe ket vuramıyorum bu nedenle biraz kötü olmam gerekiyordu..)

Eğer ki bu filmleri ozaman izleseydim kesinlikle etkisinde kalıp kötü olmaktan ömür boyu vazgeçerdim .Sanmayın ki duygusal sahnelerden cok etkılendım :) Zaten resmi görünce de olayı sezmişsinizdir umarım..Lıkır lıkır içilen biralar var ya ..Suçlusu bu olurdu..

İçki yasağına değinen hükümete inat çekilmişçesine ,birisinin ana teması(benim gördüğüm tema tabi) bira olup diğerininki tekila olan  bu filmler beni zayıf yerimden vurup ,günlerce beynimi uyuşturmaktan başka işe yaramazdı.Ve ben şuan sağlıklı kararlar asla veremezdim .

Hayır çok içki seven biri değilim.Ama kasayla biri içip sayısız shot goturmek,bira içine shot bırakıp o arjantin bardaktan taşan muzzam görüntüyü fondip yapıp kusmadan sarhoş olmaya hayran kaldım. Çünkü ben ya sarhoş olamıyorum ,ya da iki kadehte gidip kusuyorum. Ruh halime göre değişiyor bu.

 Ama en güzeli sek rakı ve olmeca tekıla bana göre. Belki bu içkilerdeki boğazı yakma hissini seviyorum bilemiyorum. Gerçi şu arjantin bardak içine shot' un verdiği karabiber tadı da aslında farklı değil . Amacımız yanmak :)

Sonunda zaten 'sebebi isssyyyyaaaaaan aşkıııııııım ' diye böğürücez . Ama 'Sonunu düşünen kahraman olamaz' diyelim biz yine.. Adabıyla sapıtmadan! içmeniz dileğiyle..

9 Temmuz 2011 Cumartesi

Laf Olsun Diye..









Sabah laf olsun dıye uyandım..Laf olsun dıye kahvaltı ettim.. Yine laf olsun diye kahve içtim.. Zira bu aralar kahveden feci soğumuş durumdayım. Dün de laf olsun diye ölüyorduk.. Kaza geçirdik.. Saniselik bir anlamsızlık hali.. Zamandan soyutlanmış anlamsız bir saniselik durum..


Gözünü açmakla açmamak arasında kalıyor insan. Ben böyle durumlarda fazla sogukkanlıyımdır aslında .Tamam dedim ,öldüm biliyorum, hadi gidelim ...Korkmadım ölmekten ,vicdan azabım da yokmuş onu gördüm. Zaten kaza oldu,gözlerimi açtım, benim ilk iş kapıyı açıp yolun ortasına çıkarak bize vuran adama naaaapıyorsun şeklinde çemkirmek oldu.. Yazık adamın freni patlamış meğerse,kaldırıma çıkmış ,camı kırılmış, ön tamponu göçmüş, direğe toslamasına 30 cm kala durmuş.Ama gözümü açmaktan korktuğumu itiraf etmeliyim. Ya yanımdakilere birşey olduysa ..

Öyle kanlı canlı filmleri izleyemeyenlerden değilim.Kan görünce içim bulanmaz.  Zamanında ablamla kavga ederken ,kendimi odaya kitleyip ,kapının camından türlü sebeklikler yaparken ablam 'kapıyı aç 'diye cama indirdiğinde ,üstümde paralanan camın kestiği bacagımdan yarım mt. oteye fıskıran kana gülerek bakan bendim sonuçta :)


Ama bu durum çok farklı .. Yanında 7 yaşında çocuk oturuyor.Biri ablan ,biri 18 yaşında hayatın başında gençkız.. (tamam ben de 25 yasındayım kabul ) Hangi birine bakabilirsinki ilk gözünü açtığında.. Saniseler içinde yazdığın seneryolardan hangisini beğenirsin ya da? Beğenmek? Hayır yanlış kelime..Hangisini yakıstırabılırsın?


Sonra laf olsun diye yetişmek zorunda oldugum avukat randevuma kostum, başımda deli gibi bir ağrı,boynumda laf olsun diye oluşan morluklarla. Sonra laf olsun diye midye yedim üstüne kahve içtim ..Laf olsun diye tarot baktılar kahve falıyla..

Laf olsun diye inandım ben de..

7 Temmuz 2011 Perşembe

Bu Defa Ask Uzerine..














Ask denen sey hakkinda yazilan cizilen seyleri tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Ki bayginlik derecesinde hepsini ezberlemisizdir hepimiz. Herkes mutlaka aski yasar hayatinda bir kere. Ha daha asik olmadiysaniz yada hulyali hulyali ask in tarifini donup dolasip okuyan ergenler veya yetiskinler varsa kulagini yaklastirsin,gozunu acsin beni dinlesin simdi!

Asik oldunuz diyelim..Midenizde kelebekler ,bocekler bilumum hayvanat ne varsa iste hepsi ucustu. Iciniz icinize sigmiyor disariya cikiyor.Bazen asktan kusacak gibi oldunuz (belki de kustunuz ) Tabi o an gun gelip,bu askin bitecegini hic dusunmediniz elbet.Bir peri masalinda gibi etrafinizda altin rengi peri tozlari ucarken aslinda ilerde hayatinizin hatasini yapacaginizi dusunmediniz.

Aaa durun bi dk! siz asik olurken insanliginizi da kattiniz mi bu askin icine? Ya da sirf kasini,gozunu,vucudunu,kariyerini,parasini,imkanlarini katip mi asik oldunuz? Menfaat ci mi diyorum size ya da sekilci ? Evet aynen oyle diyorum..

 ' aa boyu da kisa canim ne o oyle cocuk gibi' dediler, siz uzun boylu prensinizi/prensesinizi aramaya basladiniz.

 ' daha askerligi var canim meslegi yok' dediler ,siz askerligini yapmis ,iyi bir meslegi olan prenslere yoneldiniz, '

Sayet yapmadiysaniz da kulak verip dinlediniz.Hem onlari ,hem de guvenemediginiz ic sesinizi susturmadan. Sonrasinda ne olacak biliyor musunuz. Ask bitecek :) Siz, askla tutkuyla sevilmeyen bedeninizi terk eden ruhunuzu aramaya calisacaksiniz.

Onu ararken kat ettiginiz mesafeler okadar cok olacak ki kosmaya baslayacaksiniz.Kosmaya basladikca mesafeler artacak.Kah ayaklariniz parcalanacak,kah nefesiniz yetmeyecek. Aslinda ruhunuzu aramanin gereksiz oldugunu goreceksiniz.Cunku siz bir yerde oturup beklemedikce ruhunuz geri gelmeyecek.

Ruhunuz geri geldi diyelim yara bere icinde.. Bu hale getiren adami /kadini bulmaya calisacaksiniz bu sefer. O kariyerine,tipine,parasina, guzelligine guvendiginiz insani bulamayacaksiniz karsinizda elbet. Insanlik namina hicbir sey ogrenmemis ,ruhsuz biri cikacak karsiniza..

Cunku siz nekadar insan! oldugundan cok elindekilere baktiniz. Sekilci davrandiniz ,yeri geldi menfaatci oldunuz. Sekilci bir yaklasim sergilemediyseniz sayet ve ayni yikimlari yasadiysaniz gozden kacirdiginiz nokta kesinlikle karsinizdakinin ne kadar insan ! olduguna bakmamanizdir. Asktan gozunuz kapandi belki,belki basiretiniz baglandi veya insanliktan noksan halini gorup acizliginizden,korkakliginizdan vazgecemediniz.. Acizsiniz cunku o size bir umut verdi,siz ona herseyinizi verdiniz.. Bir umut adina ruhunuzu paramparca ettiniz.

Sonucta ask ; menfaatci de olsaniz,bir umut ugruna herseyinizi de verseniz bitecek...

 Geriye insanliktan nasibini almis gercek sevgiler ,gercek saygilar kalacak.

 Seneler gecse bile,ask bitse bile sizi askla open yuzler kalacak.

Gogsune bastirdiginda yuregini hissedeceginiz bedenler kalacak.

 Tabi hala bu zamanda insanliktan nasibini almis bir yuz bulabilirseniz eger  :)

5 Temmuz 2011 Salı

Yorgunluk ve sabah







Yorgunum fazlasiyla.. Kisa cumlelerim de bundan elbet. Yagmurda islanip kacmak icin ucmaktan yorulup duran kus gibiyim.. Uyanabilsem yattigim yerden kalkabilsem iyi gelecek. Zar zor actim gozumu sabah.. Aksamdan kalma da degilim ki. Icmeyi de sevmem cok. Zaten bizim eve icki girmez pek.. Gecenlerde Istanbul da icelim dedik arkadaslarla. Laf...Iki sek ictim gidip klozete kustum zaten. Midemden bogazima ordan agzimdan dokulen sek raki yakti gecti. On tane kufur saydim. Onlar da dokuldu klozete akti gitti..

Gozumu actim nihayet aynaya baktim iste sabah kalktigim yerden. Rapunzelvari uzunluga kiyip kestirdigim saclarimin hepsi havada.. Rimellerim de akmis .Aferim sana dedim icimden.Sen silme yaptigin makyaji sonra maymuna donen yuzune bakip gulucem dedim... Ustumde bana iki beden bol siyah sort ,yine iki beden buyuk kollari dirsegimi gecen uzun beyaz tshirt le muhtesem gorunuyorum. yuzum oldukca asik. Bakmaya korkuyorum tekrar aynaya. Neyse uyandim cok sukur merdivenden iniyorum asagi ayagima takilan cekete kufrettim. Nalet! kim koymus buraya .. Fermuari da ayagima batti zaten . Bir muddet oturup ayagimi ovusturdum.

Mutfaktan bir fincan aldim.Early grey posetini attim icine. Fincana baktim ayicikli hani su kaynar su koyunca sekil degistirenlerden. Ona da kufrettim bir muddet. Sonra vicdan yaptim ne gunahi var diye. Gectim laptop un basina.. Herzamanki gibi once hotmail actim sonra facebook bilumum bloglar zamazingosu.. Sanki mail gelmis gibi.. Laf.. Sanki 3 senedir gozumu actigimda bana ozel bir mail aliyormusum gibi..

Sanki ask nameleri dolu mail istiyorum. Adam sende.. Sarki linki olan bir mail olabilirdi aslinda uc senedir beklemis olmam gereken. Soyle adam gibi,agir,anlamli.. Arabesk yada pop olmayan.Pop sa bile poplugunu belli etmeyenlerden.

Uzun zamandir gormedigim bir arkadasin profilini acmisim mouse surcmus :))  Bir muddet orda gezindim .Ekledigi sarkilari dinledim. Sonra Sila nin -oluruna birak- sarkisini eklemis. onu dinledim arka arkaya. Baktim yuzum gulmeye basladi. Sani ilk defa duyuyorum sarkiyi ..Laf.. Ama bugun iyi geldi bana.. Salondaki aynaya baktim guluyorum kahkahalarla. Kafayi yedim sanirim..

Bir yandan da dusunuyorum neden kendimi ozel hissetmek istedim durup dururken sabah sabah diye. Aslinda buna guluyorum kahkahalarla. Neden uc senedir farketmedim bunu diye.

Sonra baktim cay iyice sogumus.Gidip doktum ikinci poseti attim bardaga. Baktim ayiciklar geri gelmis. hic te sevmem ayicik,pelus,peruk,postis herneyse oyle seyleri.. Degistirdim bardagi digerini attim lavaboya resmen.. Bir daha icmeyecegim o bardakta cay may..

Aslinda nazenin gorunuyorum disardan e ben de kadinim yahu! Bende severim pembe topuklu ayakkabilari. Ama ayakkabi icin aglayanlardan degilim .Ya da ayicik in kulagi kopmus bimlemne olmus oturup aglamam oyle. Valla kafam atsin koparir atarim kolunu bacagini :) Icim oyle degil iste.. Sanirsin erkek.. Aglamaz ,ruhsuz,gamsiz, kati,bolca kufreden.. Kadin miyim adam miyim belli degil..Icime bakarsan tabi..

Bir sigara cektim tabladan..Kibrit varmis yaninda hayret! Cok severim kibritle sigara yakmayi. Sonra kibriti saga sola sallayip sondurmeyi.. Bir de azitmasam guzel olacak .Soyle her aksam yemeginden sonra bir tane kahve ile.. Kahveyi de sevmiyorum artik.. Yillardir 3-5 fincan icen ben sevmez oldum.. Kafayi siyiriyorum ya neyse..

Buarada kulagimda kulaklik var sila dinliyorum. Buaralar hicbir sarki bana gore degil.. Hepsi ask,sevgi,aci ,pismanlik. Ben asik degilim bu bir .Ikincisi pisman da degilim..  Ya nakarati uyuyor bana ya geri kalani.. Laf..



Ayriliklar degismez
Butun asklar aynidir
Hayat herkese hem iyi
Hem kotu davranir
...
oluruna birak herneyse gecer



ps: bu posttan daha uzun bir post yazmistim 1 saat once..yine mouse surctu ve hepsi silindi.. Zaten bugunun verdigi anlamsizlik ustune tuz biber oldu :) Bastan aklimda kalanlari yazdim ama gecmis ola :)
...









3 Temmuz 2011 Pazar

Zaman sadece birazcık zaman..









Uyanamadım bu sabah.. Aslında her sabah böyle ya.. Korku filminde tek başına hayatta kalan gibi uyanıyorum. Soyut anlamda boşlukta uyanıyorum.. Korku yok acı yok kan yok kabus yok . Tek farkı kahramanlık duygusuyla uyanmak ama sonsuz bir boşluğa.. İlginç bir duygu ..


Belki de yaşlanıyorum ,10 sene yaşlanmış halime bakıp rüyalarımı değiştiriyor zaman denen çark. ' Yeter artık gördüğün güzel rüyalar biraz da huzursuz kalk canım ' diyor sanki.

E zaman bu işte ' al para, ver çokomel ' mantığından ibaret. Sana yaşaman için verdiği tüm saniyeleri ,saniseleri her neyse işte yüzündeki çizgilerle değişiyor. Sen 5 senede bir değişen görüntüne aynada yahut fotoğrafta bakınca irkiliyorsun aslında..

Eğer ki mutsuzsan beş senede bir kayan tipine 'gözlerinin ferinin sönmesi,yüzünün renginin gitmesi' durumları lokomotif gibi konulursa eğer, bu rakamı iki ile çarplaman lazım...Bilmem anlatabiliyor muyum? (batuhan piatti gibi oldu idare edin artık) 

Zaman sana düşman,zaman sana tuzak.. Zaman sana ilaç... Kimisine göre..Bu çarenin arkasına saklanır çoğu kişi; bazen sımsıkı sarılır acılarının geçmesi umuduyla. Sık sık 'zamana bırak' derler.. Saçmadır bana göre bu.. Acı varsa acıyordur,yoksa kanıyordur,acı bittiyse birşey hissetmiyorsundur.. '


 Ne zamanı? Öyle birşey yok..' der geçerim. Kimseye zaman vermem ,kendime de vermem ..Vakti zamanı geldiğinde gitmem gerekiyorsa giderim arkama bakmadan. Zerre kadar acı duymam giderken.Çünkü işimi zamana bırakmam..Ya da ben acı çekmemeye programlıyım kimbilir :)



Doğru bildiğimiz yanlışlar vardır elbet. Ya da birileri yanlış konuşuyor bu noktada.

Belki de benim o saçmalayan :)

-----------


Dursun zaman, dursun diyorsun da
Oyun değil ki yaşamak
Sen inanmasan da bi' son var anla
Herkese inat

Duysun seni, dönsün diyorsun da
Oyun değil ki yaşamak
Yok bir çaren anla,
Sakın uyanma yıllara inat...


(Manga-Dursun zaman)

Resim erhangiseyler den alıntıdır

1 Temmuz 2011 Cuma

RUYA....














 Ne oldu , nasıl oldu , bir yanım açıkta mı kaldı bilmiyorum fakat hayatımın en ilginç rüyasını gördüm dün.. Normalde sakin yapımla bütünleşen rüyalarım vardır hep. 'kızım sen valla erdin ' dedirten cinstendir çoğu bazen, bazen de dediğim gibi kabustan uzak normal rüyalar..

Nyse uzatmayalım rüyaya gelelim.. Kalabalıklardayız kapıları küçük evlerden içeri dışarı itiş kakış gidiyorum.Kına gecesi sözde .. Aksam vakti.. Sokaklar karanlık yürüyorum elime kına yakmaya çalışarak !?!  Teyzeme yetişmeye çalışıyormuşum.

Ağacın altında üstü topraklı bir iskelet ağaca dayanmış oturuyor. Bana birşeyler anlatmaya çalışıyor. Dinliyorum ama acelem var diyorum. Acelem var deyince bir kahkaha koparıyor ağzından topraklar döküle döküle sonra o kuru ağız açılıyor iki yana ve iskelet ,iskelet haline dönüyor :)

Sonra koşuyorum sokaklarda teyzeme yetişemiyorum. Elime bakıyorum heryerini siğil kaplamış. Yüzüme bir bakıyorum aynada,Saçlarım siğilden görünmüyor ! Karnabahar gibi kafamı sarmış.  siğilleri sanki onlar strafor tarzı birşeymiş gibi koparıp koparıp atıyorum avuç avuç..

Aynı karnabahara benziyorlar..Tiksinirim böyle şeylerden de nasıl.. Sabah uyanınca direk ellerime baktım tabi kına fln da yoktu.. Hayır 25 senelik ömrümde ,çocukluğumda görsem ya böyle bir kabusvari rüya.. Ama tabi tabiri güzel bir rüya bu.. Ama insan garip oluyor yahu kafasını saran siğilleri görünce..

Ertesi gün teyzemlerden bebek haberi aldık. Meğerse karanlık sokaklarda ona yetişiyormuş kadıncağız.. İskelet in kahkası ,sabah, rüyamda söylendiğim şeylere gülmeme çıktı.. Siğiller , sıkıntımı atıyorum demek sanki

Ve kına...


 Kim yakacak kınayı bilemiyorum :))