20 Şubat 2011 Pazar

Hayaller ve Gerçekler




Koç burcu çocukların hayalgüçleri sınırsız olur efendım ve yaramazlıklarını hayalgüçlerini kullanarak yaparlar .. Mesela bir kutu klasik mavi kapaklı nivea kremi annesinin makyaj masasının ustune sıvadığı yetmıyormus gıbı altına da sıvar mesela. Üstünü temizleseniz bile alttaki mahsülü haftalar sonra farkedersiniz.. Üstelik bu makyaj masası gelip geçtiğiniz bir yerde duruyorsa yanından gelip geçtikçe üstünüz başınız krem olur.Hele makyaj yapmak için oturduğunuzu varsayarsak yandınız.. O güzelim ipek elbiseler yağlanır son anda başka birşey giyip çıkarsınız.Eve dönünce yağın kaynağını bulmak istersiniz ve bulursunuz :)

Benim yaramazlıklarım insanları korkutma,şasırtma yönündeydi hep. Hala unutamam en üst katta evimiz balkona babam salıncak kurmuştu ,tipik koç ben salıncak zincirini 360 derece takılı olduğu yere dolamak suretıyle balkon demırlerıne paralel konuma getırıp 4 kat yukseklıktekı bosluga ayakta sallanarak karşıdakı komsu kadını korkutmaktan keyıf alarak sallanmıştım. Pencere pervazına emekleyerek geçip oturan aşağıya bakan da bendim. Neyse efendim ne düşündüm bilmiyorum ama galiba 'bunu yapsam ölür müyüm' u test etmekti sanırım hayal ettiğim..

Uzatmayalım hayal gucu güzel birşeydir. Korkutur,şaşırtır,sevindirir.. Küçüklükten beri hep bir hayalim vardı (birçok dıyelım cunku hep hayal kurarak ,kendımden buyuklerle arkadas olup onlar ıcın empati yapıp psıkolojılerını gozlemleyerek buyudum) Bunlardan biri de kendi çizimlerimi dikmekti. Moda deyınce çoğu ınsan akıma kapılmak sansa da bende durum farklıdır. Asla herkesin giydiği şeyi (sokakta cokca gorduklerımız) alıp giymem. Ugs botlar,burberry yağmur çizmeleri,tayt tunık kombinler vs.. Kendime yakıştırdığım parçaları modaya göre uyarlarım sadece. Ama şu 'öyle bir geçer zamanki 'deki Carolinin vintage larına ayrı bir tutkum var.

Dikebilsem,üretebilsem dizilere pazarlayabilsem yada kendim giysem bu sefer vıntage lar ıle ikoncan olsam :)) Amma velakin ben dantel,örgü gibi hobilere pek tahammülü olmayan biriyim.En son bimlemkaçyuzonuc senesınde fıskosun orta gobegını ormeye başlamıs ,dantel marullanmaya başlayınca kaldırıp yere atmıştım. Okadar sinirim bozulmuştu ki ördükçe her ilmekte sinirim geriliyordu.

Ben yazı yazmakla,sporla,yemek yapmakla,üretmekle mutluydum. Fakat son zamanlarda annem özellikle ablam diktiklerini gösterdikçe bende bir heves oldu ki sormayın. Aklımı yitirecek gibi oldum okadar güzel şeyler çıkmış ki ortaya.İpekyol,yargıcı dakıler halt etmiş resmen.. Burda dergilerine baktım gerçekten güzel şeyler var mı diye yine bende bir akıl yitime durumu..Her sene isteyip bulamadığım modeller orada.. Ablamın da yeni başladığı profosyonel dikiş kursuna gitmeye karar verdim. Umarım fıskos dantel gibi aaargghh diye fırlatıp atmam yere ..

Ps: Dikişseverler lütfen moral veriniz puf noktalarında paslaşalım ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yazar çizerli yanar dönerli olsun mumkunse :)